Affleck, kariyerinde nabız gibi atan soygun filmi “The Town”dan En İyi Film ödüllü “Argo”ya kadar pek çok harika film yaptı. Yine de, “Air” ile ilgili en ilginç şey, yüzeyde, bir grup adamın telefonda veya bir ofis binasında büyük bir anlaşma yapmaya çalışırken konuştuğu bir film olmasıdır. Sinematik anlamda çok fazla aksiyon yok, ne de “Gone Baby Gone”daki gibi bir kaçırılma kadar dramatik bir şey yok. Bunun yerine, elimizde gerçekten söz konusu sporla (bu durumda basketbol) ilgili olmayan ve bunun yerine oyunun çok özel bir unsurunun perde arkasındaki insanlarla ilgili bir spor hikayesi kalıyor.
Durum böyle olunca, Affleck’in filme gerçek bir saha draması katma avantajı yok. Sayfadaki kelimelere ve bu kelimeleri söyleyen insanlara göre yaşayan veya ölen, performans odaklı, insan yapımı bir film yapımı. Neyse ki, Alex Convery’nin senaryosu ikna edici ve oyuncu kadrosu bu filmin lehine, neredeyse gülünç bir şekilde. Damon burada sessiz, çekici en iyi halindeyken, gezegende yürüyen belki de en iyi aktör olan Viola Davis, Michael Jordan’ın annesi Deloris Jordan rolü için son derece önemli bir yardımcı rol için yeteneklerini ödünç veriyor.
Jason Bateman, Chris Messina ve canlandırıcı bir şekilde Chris Tucker gibi isimlerden de harika performanslar aldığımız için bu buzdağının sadece görünen kısmı. Affleck’in Nike’ın kurucusu Phil Knight olarak çok eğlenceli olduğundan bahsetmiyorum bile. Her halükarda, birinci sınıf bir oyuncu kadrosu, görünüşte bir ayakkabı anlaşması hakkında gangster avcıları gibi oynayan bir film yapar. Kaldırımdaki çatlakları gizlemek için gösterişli hiçbir şey içermeyen gerçek bir seyirci memnun edici.
Kaynak : https://www.slashfilm.com/1232297/air-review-ben-affleck-gives-nike-and-air-jordan-the-moneyball-treatment-sxsw-2023/